Ağaç ve insan
Tan
Yayın Tarihi: 05.05.1935
Sayfa: 3
FELEK
Ağaç ve insan
Ağaç bir nazlı şeydir. Yerini severse sever, büyür, dal budak sarar ve ömrü oldukça yaşar gider. Cins olursa gölgesine sığınanlar da olur. Böylece başkalarına da faydası dokunur. Cins değilse gölge de vermez, yemiş de…
Yerini sevmezse ne kadar uğraşılsa gelişemez, sürmez ve tabii büyümez. En hafif bir hava bozukluğunda kurur, değnek veya sırık olur. Lâkin usta bir bahçıvan derhal böyle bir ağacın yerini sevmediğini görür, onun toprağını değiştirir, olmazsa çıkarıp başka yere diker.. Ağaç orada büyür. Ola ki yemiş de versin!.
İnsanlar da böyledir. Büyümeleri, sürmeleri ve feyizlenmeleri yerlerini sevmelerine ve iyi bahçıvan eline düşmelerine bağlıdır.. Nice cins fidanların bakımsızlıktan ve çorak yere dikilmesinden dolayı kuruduğunu gördüğümüz gibi birçok yetişecek adamların da çorak bir çalışma tarlasına düştüğü için sönüp gittiğine şahit olmaktayız. Ama bazan da hiç umulmadık bir fidanın sırf usta bir bahçıvan eline düşmek yüzünden aşlana aşlana (aşılana), tımar edile edile mükemmel yemiş verdiğini nasıl görüyorsak insanların içinde de aynı bahtiyarlığa uğramış olanlarını görüyoruz.
Bu bir talih işidir.
Tanrı hepimizi tutabileceğimiz, başarabileceğimiz bir tarlaya ve hele usta bir bahçıvan eline düşürsün ki; yemiş verelim. Yoksa iki bahar görmeden boynumuz bükülür ve kökümüz güneş görür.
B. FELEK