Sitede yer alan tüm yazı, belge ve fotoğraflar “FBBM” Felek Belge Birikim Merkezi’nden alınmıştır. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması ve kullanılması yasaktır. Arşive yazı, fotoğraf ve belge girişleri devam etmektedir.

Beynelmilel Olimpiyat Komitesi’nin verdiği son kararlar (Cumhuriyet)

Beynelmilel Olimpiyat Komitesi’nin verdiği son kararlar (Cumhuriyet)

Cumhuriyet

Yayın Tarihi: 09.08.1949

Sayfa: 2

SPOR MÜSAHABELERİ

Beynelmilel Olimpiyat Komitesi’nin verdiği son kararlar

Yazan: Burhan Felek

28 memleketi temsil eden 41 aza, Beynelmilel Olimpiyat Komitesi’nin 24-29 Nisan  tarihlerinde Roma’da toplanmış olan kongresine iştirak etmiştir. Bu kongreye takaddüm eden tarihlerde bütün beynelmilel spor federasyonlarının huzurile bir de icra komitesi toplantısı yapılmıştır.

Bütün bu içtimalarda edinilen intibaa göre, olimpiyat programının ileride bu oyunları küçük milletlerin de tertipleyebilmesini kolaylaştıracak şekilde sadeleştirilmesine doğru kuvvetli bir cereyan vardır. Bu mevzuun müzakeresi kongrede bütün bir günü işgal etmiştir Basketbol, sıklet kaldırma, eskrim, boks ve güreşin kış olimpiyatlarıyla birlikte yapılması hakkında da bir teklif ileri sürülmüştür.

Kürek ve atletizm sporlarında erkek ve kadın yarışlarından mümkün olan bazılarının programdan çıkarılmasını da bir kısım delegeler teklif etmişlerdir. Bir diğer teklifte de -bayrak yarışları da dahil olduğu halde- takımla yapılan bütün spor numaralarının programdan çıkarılması istenmiştir. İştirak adedini azaltmak için bir kısım (Regional = Bölge) müsabakaları yapılması hakkındaki fikirler nazar-ı dikkati çekmiştir.

1952 Olimpiyatı’nı tertibedecek olan Fin Olimpiyat Komitesi, elden geldiği kadar tertibatı basitleştirmek arzusunda ise de Helsinki’deki program Londra Oyunları’ndan fazla spor ihtiva etmeyecek ve muhtemel olarak onunla aynı olacaktır. Fin Olimpiyat Komitesi’nin Beynelmilel Federasyonlar’la sıkı temasta bulunarak programa kat’î şeklini vermesi temenni edilmiştir.

Olimpik nizamların da yeni baştan gözden geçirilmesine karar verilmiştir. Bundan elli sene evvel kaleme alınmış ve fena bir şekilde İngilizceye tercüme edilmiş olan bu nizamlar yeni baştan takviye edilerek yazılıp tabedilecektir.

15 inci Olimpiyat Oyunları’nın tertibine ait plânın gitgide mucibi memnuniyet  (memnuniyete vesile olan) şekilde tatbik edilmekte olduğunu Fin Olimpiyat Komitesi bildirmiştir. Tarihler henüz kat’î şekilde tesbit edilmemiştir, Finler mevcut 60 bin kişilik stadyumlarını 78 bin seyirci alacak şekilde tevsi edeceklerdir (genişleteceklerdir). Bütün olimpiyat sporları Helsinki şehri hudutları dahilinde yapılacaktır. Eric Von Frenckell Organizasyon Komitesi Reisliği’ne seçilmiştir. Oslo’da cereyan edecek olan Kış Olimpiyatları hazırlıkları da aynı şekilde devam etmektedir. Şimdiki halde buz üstünde hokey programa alınmamıştır.

Askerî ekiplerin müsabakaları, sırf askerî olması ve sivillerin girmemesi sebebiyle olimpik mahiyet arz etmediğinden programdan çıkarılmıştır. Komite bunun yerine İsveçlilerin teklif ettikleri asker ve sivillerin iştirak edebileceği “kros ve atıştan”  mürekkeb (oluşan) bir müsabakayı kabul etmiştir. Güzel sanatlar programı da bundan sonra sadece bir sergi mahiyetinde olacak ve bunun sahiplerine olimpiyat madalyası verilmeyecektir.

Komite 1951 ‘de İskenderiye’de yapılacak olan Akdeniz Oyunları’nı tasdik ve bir Olimpiyat Akademisi tesisi hakkında Yunanlılar tarafından vaki teklifi kabul etmiştir. Burası Yunan hükûmetiyle Beynelmilel Komitesi’nin himayesi altında bir felsefe ve Beden Terbiyesi tahsil (eğitim) müessesesi olacak ve talebe kabul edecektir.

25 Haziran tarihinin de bütün dünya için “Olimpiyat Günü” olarak kabulüne ve her yerde bunun merasimle tes’idine (kutlanmasına) karar verilmiştir.

Anlaşıldığına göre Japonlar badema (bından böyle) muhtelif beynelmilel federasyonlara kabul edilebileceklerdir. İster yalnız Batıda, isterse bütün bir Almanya teşekkül eder etmez de, aynı şekilde spor federasyonlarına girebilecektir. Bu suretle bu iki memleketin tekrar Olimpiyat Ailesi’ne kabulleri yolu açılmış olacaktır. Beynelmilel Olimpiyat Komitesi Reisi Edström, bütün milletler gençlerinin, 1952’ de Helsinki’de buluşmuş olmaları temennisini izhar etmiştir.

Rusların Olimpiyat O’yunlarına iştirakine dair hiç bir söz söylenmemiş ve bir şey yapılmamıştır. Bununla beraber Rusya, yedi sekiz beynelmilel spor federasyonunda hâlâ aza bulunmaktadır.

Beynelmilel Olimpiyat Komitesi amatörlük nizamlarında, hiç bir değişiklik olmamıştır. Bununla beraber bu nizamların daha kuvvetlendirilmesi leyhinde bir cereyan olduğu memnuniyetle müşahede edilmiştir.

1956 Olimpiyatları için Amerika’nın altı şehri ,Detroit, Los Angeles, Minneapolis, San Francisco, Philadelphia ve Chicago namzetliklerini koyarak reylerin dağılmasına sebep olmuşlar, zaten Komite de oyunların muhtelif kıtalarda yapılması prensibini göz önünde tutmuş olduğundan, Avustralya’daki Melbourne şehrinin namzetliği kabul edilmiştir. Bunun üzerine Avustralyalılar, 70 bin kişilik bir stadyum ve bir büyük yüzme stadyumu inşa edeceklerini bildirmişilerdir.

***

Dünya sporunun en mühim hâdisesi olan olimpiyatlar hakkındaki şu muhtasar malûmatı verirken bizdeki âtıl duruma işaret etmemek elden gelmiyor.

Türkiye’de spor şevki ve zevki hiç bir zaman bugünkü kadar yayılmış değildi. Kırk senedir içinde bulunduğumuz bu âlemin, şu son bir, iki sene içinde halk nezdinde edindiği alâka âdeta endişe edecek derecededir. Gazetelerden mahalle kahvelerine kadar her yerde en küçük spor hâdisesi en mühim siyasî olayla atbaşı beraber, hattâ bazen daha önde mütalaa ediliyor.

Milletin bu işe gösterdiği bu geniş derin alâkaya mukabil, bu yirmi milyonluk memleketin ancak 5 – 10 bin genci, o da perişan ve düzensiz spor yapmaktadır. Üç tarafı denizle çevrilmiş Türkiye’de yüzme sporu yapanların sayısı bini bulmaz. Tekne yarışlarının da ne halde olduğunu en büyük müsabakalarda, İstanbul’da görüyoruz.

“Spor işleri çok mühimdir. Bundan sonra bu işleri amatör olarak kimse yürütemez. Onun için devletin bunu eline alıp aylıklı kadrolarla idaresi lâzımdır. Üstelik her Türk spor yapmalıdır” gibi boş iddialarla hazırlattıkları kanuna dayanarak işi ellerine alan şahısları malûm aylıklı spor esnafı, bugün, bundan on yıl evvel kendi kendine yapılan ve amatörler tarafından gül gibi idare edilen müsabakaları, milyonluk bir bütçe ile idareden başka bir şey yapmamaktadırlar. Üstelik spor terbiye ve inzıbatı son derece eksilmiştir. O kadar ki en salâhiyetli kimseler sözde amatör sporculara şahsEn bahşiş vermek gibi dalâletlere düşüyorlar.

Türkiye’de üç, dört gizli profesyonel kulüpten başka kulüplerin yaşaması çok güçleşmiştir. Bu üç dört kulüpte sporculara para verildiğini gören öteki gençler de kendi kulüplerinden para istemektedirler.

Beden Terbiyesi teşkilâtı bu meflûc (felçli) kanunla ve bu kayıTsız ve tasasız zihniyetle, gençliğe ve spora fenalık etmektedir. Türkiye’de spor hiç bir zaman bugünkü kadar şirazesiz, bilgisiz ve sahipsiz kalmamıştır.

Sinesinde binlerce genci toplamış olan üniversitelerle Beden Terbiyesi şimdiye kadar asla alâkadar olmamıştır ve olamaz. Ne nizamları nizam, ne idaresi idare, ne de neticesi memnunluk verecek bir neticedir.

Bir tarafta spor yapmak için çırpınan, spor yapması lâzım gelen sporcu ruhu denilen mükemmel, müsamahalı, ağır başlı terbiyeyi alması bir memleket zarureti olan yüz binlerce genç ve bunlar için hükûmet ve belediyelerce verilmiş milyonlarla lira, öte taraftan üç, dört kulübün yıllardan beri yapılagelen muayyen bir kaç müsabakası ile –iş yapıyormuş gibi- harıl harıl uğraşır görünen avare bir idare. İşte bizim sporumuz budur ve bunun mesuliyeti on bir senedir bu işi «daha iyi yapacağım» diye üstüne alıp hâlâ bırakmamakta ısrar eden hükûmete, hükûmetin sımsıkı tuttuğu beceriksiz ve bilgisiz idareye aittir.

Umulur ki Millet Meclisi bu hakikatleri göz önünde tutarak seneye bu faydasız, hattâ zararlı müesseseyi silip süpürür.