Sitede yer alan tüm yazı, belge ve fotoğraflar “FBBM” Felek Belge Birikim Merkezi’nden alınmıştır. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması ve kullanılması yasaktır. Arşive yazı, fotoğraf ve belge girişleri devam etmektedir.

İpekböceği Gibi

İpekböceği Gibi

Tan

Yayın Tarihi: 08.04.1939

Sayfa: 3

FELEK

İpekböceği Gibi

Yazan: B. FELEK

— Dinlemiyor mu, anlamıyor mu? Orasını kestiremiyorum. Lâkin sözümün tesiri olmuyor. Ha ona söylemişim, ha dikilitaşa. Doğrusu gayretim kırıldı. İflâhım çoktan kesildi. Ümidim de kesilecek diye korkuyorum.

— Sakın ha! Verdiğin nasihatlerin yerinde olduğuna, onu sevketmek istediğin yolun doğruluğuna ve telkinlerinin isabetine emin isen, üst tarafı yalnız bir sabır meselesidir. Dünden bugüne her şeyi istediğin kılığa sokamazsın! Çocuk bile doğar doğmaz ilerideki yaşayış şartlarına birdenbire giremiyor. Görmüyor musun? Tabiat ne kadar sabırlıdır. Sabrı tabiatten öğrenmeliyiz. En çabuk yetişen civciv yirmi iki gün kuluçka altında bekler.

Fikirler, telkinler, nasihatler hulâsa manevî tekâmül (gelişim) unsurları çok ağır işler.

— Evet, haklısın! Lâkin beni nevmit eden (umutsuzluğa düşüren) şey, sözlerimi fikriyle muhakeme edecek yerde, hissiyle ölçmesidir.

— Tamam! Normal olan da budur. His akıldan eskidir ve daha yaşlıdır. Akıl daima hissi kontrol altına aldığı için, hissin pek hoşuna gitmez. İşte asıl mesele buradadır. Telkin ve terbiye sahasında —nasıl terbiye olursa olsun— yavaş fakat emin yürümek lâzımdır. Bir adımın, iyice atıldığından tamamen emin olmadan, ötekini atmamalıdır.

— Buna can mı dayanır?.

— Dayanır. Fikirlerin hayatı ebedîdir. Bir fikir etrafında çalışanlar o fikrin ebediyetine iştirak etmeli; yorulmamalı, bezmemeli ve yılmamalıdırlar.

Bilhassa bu sahada, yani fikir ve manevî inkişaf (gelişim) sahasında hulûl (derine inme, içe sinme) , daima aheste olmalıdır. Gerçi doktorlar şırınga yaparken iğneyi çabuk batırırlar. Bu doğrudur. His uzun daimî bir tazyika mütehammil (dayanıklı) değildir. Lâkin akıl ve muhakeme bunun aksidir. Ruh, sert hareketleri güç hazmeder. Bir kere de hazımsızlık başladı mı iştiha kesilir. O zaman gıda alamaz. Onu bu hale getirmemeye çalışmalı. Bu gibi hallerde pek dikkatli bir müşahit (gözlemci) olmak lâzımdır. Verilen devanın ne tahammülden fazla, ne lüzumundan eksik olmamasına dikkat gerektir.

— Dedim ya! Sabırlı olmalısın!

— Sabırlı olmak bilmem işe yarar mı?

— Yarar, hem çok yarar, sen işitmedin mi? Sabırla dut yaprağı atlas olur derler. Düşündün mü? Dut yaprağını atlas yapan ilk amele nedir? Çivi kadar bir böcek değil mi? Bu kadar âciz ve çelimsiz mahlûk yaprağı ipek haline getirirse, senin gibi münevver ve aklı selim (sağduyu) sahibi birisi, neden muvaffak olamasın?

— İyi amma şimdi zaman sürat zamanı?

— Ha! İşte burada aldanıyorsun! Evet devir sürat devridir. Lâkin yolda, nakil vasıtasında, iniş çıkış; geliş gidişte. Tabiat kanunları ve ruhiyat âlemi bu süratin daima dışındadır. Yüzlerce asırdan beri, insan hep dokuz ayda doğar, civciv hep yirmi iki günde çıkar. Arzın güneş etrafındaki devri hep 12 aydır. Bunu yarım saat çabuklaştırabildik mi?

Yanılmamak, ümitsizliğe düşmemek istiyorsan sabırlı ol ve sabır dersini tabiatten al. O yol ağır, fakat emin yoldur. Anladın mı dostum!