Sitede yer alan tüm yazı, belge ve fotoğraflar “FBBM” Felek Belge Birikim Merkezi’nden alınmıştır. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması ve kullanılması yasaktır. Arşive yazı, fotoğraf ve belge girişleri devam etmektedir.

Tökezliyorum! (Tan)

Tökezliyorum! (Tan)

Tan

Yayın Tarihi: 07.02.1939

Sayfa: 3

FELEK

Tökezliyorum!

Yazan: B. FELEK

Ukalalığıma, züppeliğime, oportünistliğime vermeyiniz:

Bazı işler için son günlerde Ankara’da bir iki hafta geçirdim.

Bu şehrin on beş senede kurulduğunu söyleyerek yabancı seyyahları hayrete düşürecek değilim. Lâkin orada bir hafta, on gün kalıp da İstanbul’a geldikten sonra, maskatı re’sim olan bu güzel şehrin şu biçare yollarında yürüyemez oldum.

Şimdi sizin aklınıza şu hikâye gelir:

Bir köylü oğlunu İstanbul’a okutmağa göndermiş.

Çocuk tahsilini bitirip köye döndüğü zaman yerde yatan tırmığı görüp babasına:

— Baba! Şu yerde yatan şeyin adı ne? diye sormuş. Babası oğlunun bu sualine içerlemiş ve oğluna:

— Ucuna bas da öğrenirsin! demiş.

Oğlan da galiba biraz safça imiş. Tırnakları dikine duran tırmığa basınca tabii sapı kafasına vurmuş ve acının tesiriyle:

— Vay Allahın belâsı tırmık, demiş. Babası da:

— Hah! Bak nasıl adını öğrendin! diye mukabelede bulunmuş.

Sanmayın ki, o karakterdeyim. Fakat inanın ki, Ankara’nın düzgün ve temiz caddeleri üzerinde basacağım yere bakmadan ve gözlerimi ufuk hattından aşağıya indirmeğe lüzum görmeden yürümeğe alıştığım için İstanbul’a gelince; bir hayli zaman yollarda tökezledim, ayaklarım birbirine takıldı ve tedirgin oldum.

Ben bu hale uğramadan evvel, yani on, on iki sene kadar önce, buraya bir Avrupalı ahbabım gelmişti. Bana İstanbul yollarında yürümekten muztarip olduğunu ve ayaklarının yaralandığını söylediği zaman züppeliğine hamletmiştim. Bu sefer on beş günlük bir alışkınlıktan sonra ayni hale düştüğümü görerek o zamanki düşüncemin haksızlığını anlıyorum.

Ve bir İstanbullu sıfatiyle temenni ediyorum ki:

Sağ olur da bundan beş on sene sonra yine bu sütunlarda yazı yazarsam İstanbul kaldırımları ve yolları hakkında yine bu şekilde şikâyet satırları yazmağa mecbur kalmayayım. Çünkü bu kaldırımlar ve bu yollar bizim için bir cefa ve şehir için mucibi haya bir belâ olmaktadır.