Türk gazeteciliği cephesi (Tan)
Tan
Yayın Tarihi: 22.11.1939
Sayfa: 3
FELEK
Türk Gazeteciliği Cephesi
Yazan: B. FELEK
Zaman zaman arz ettiği manzaraya bakarsak gazetelerimiz ve gazetecilerimiz arasında tam bir âhenk ve arkadaşlık ruhu hüküm sürdüğünü iddia edemeyiz. Bunların gâh begâh birbirinin gözünü çıkaracak, izzet-i nefislerini (gurur meselesi yapıp kişinin kendine özsaygı) yaralıyacak kadar ileri gittiklerini ve münakaşa mevzuu olan bir meseleyi bırakıp birbirlerinin şahısları ile uğraştıklarını esefle görürüz.
Bu, dünün ve bugünün manzarası değildir. Tââ Mithat Efendi merhum zamanında dayak fasılları ile açılmış olan bu cedelleşme (bir diğeri ve diğerleriyle çekişme) öyle gelmiş, böyle gider.
Bu müşahede, acınılacak; hattâ nevmidi (cesaretin kırılması) doğuracak bir şeydir. Yalnız bunun bir tesellisi var.
Birbirleriyle hoş geçinmeseler bile memleket işlerinde temiz ve titiz olan gazetelerimiz, temizliklerine ve alelumum matbuatımızın hizmet tarzlarına karşı yabancıların yaptıkları ve yapacakları dışarı hücumlarına bir cepheli olarak karşı koyarlar. Memnuniyetle gördüğümüz bu insiyakî ve yekpare müdafaa hareketi sevinilecek ve beğenilecek bir şeydir.
Türk gazetelerini ve gazetecilerini hoş görmiyen yabancıların karşısında birbirimizi ve bilâistisna Türk gazeteciliğinin haysiyetini korumak, Türk efkârı umumiyesinin tercümanı olmak şerefini taşımanın ilk icabıdır.
Farzın iyi ödenmekte olduğunu, bundan sonra da daha iyi ödenmekte devam edileceğini son doğan bazı hâdiseler karşısında Türkçe gazetelerimizin aldıkları tavırlardan anlıyoruz.
Böylece, dışarıya karşı birleşmeyi bilen Türk gazete ve gazetecilerin bu cephe birliği, aralarında, ara sıra doğan ve şahsî çekişmelere varan geçimsizliğin tamamen satha ait dalgacıklardan ibaret olduğunu göstermesi itibariyle, birçok muhatara (zarar verici durumlar) ve tatsızlıklarla dolu olan mesleğimizin en büyük tesellisidir.