Sitede yer alan tüm yazı, belge ve fotoğraflar “FBBM” Felek Belge Birikim Merkezi’nden alınmıştır. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması ve kullanılması yasaktır. Arşive yazı, fotoğraf ve belge girişleri devam etmektedir.

Zekânın hakkı

Zekânın hakkı

Tan

Yayın Tarihi: 22.05.1936

Sayfa: 3

FELEK

Zekânın hakkı

Mizah, hiciv ve hezel zekânın hakkıdır. Aptal, alay edemez. Gerçi alay, mizah ve hiciv acı ve yaralayıcı şeydir; lakin zekânın, içtinabı kabil olmayan(kaçınılmaz) bir tezahürüdür; O, onun hakkıdır.

Ben bir zeki adam tanırım, dalkavukluğu hicivle mezcetmek (birbirine katmak) iddiasındadır.

Timur’a Nasreddin Hoca’nın söylediği söz malûmdur:

Hamamda imişler; Timur sormuş:

— Hoca, şu halimle bana ne kıymet biçersin?

Hoca cevap vermiş:

— Üç akçe.

— Bre hoca! Belimdeki peştemal yalnız üç akçe eder.

— Ben de onun için üç akçe dedim ya! demiş.

Timur nüktedanları sevmez bir adam olsa idi Hocanın başını uçurabilirdi.

Nef’i’yi hicvi için boğmuşlardır. Bu katletme, Nef’i’nin hayatına mal olmaktan ziyade o devrin nükte, zekâ ve hicve karşı olan ‘tolerans’sızlığını göstermesi yüzünden elimdir.

Hiciv ve mizahın, kanun, âdap, saygı gibi makaslarla kırpıla kırpıla meydana çıkabilen kısmı, doğrusu insanı doyuracak derecede değildir. Onun için nükteperdaz dediğimiz Sprituel (espri gücü olan) adamlara, yazıları ile kıymet vermeye kalkmak haksızlık olur.

Ben ara sıra mizah yazmaya mecbur bir muharrir sıfatıyla kendimi yanlarında pire kadar küçülmüş gördüğüm ne nüktedanlara rastlamaktayım ki, dinledikçe böyleleri varken yazı yazmaya nasıl cesaret ettiğime kendi kendime şaşıyorum.

Bir memleket zekânın hakkını verdikçe ve bu hakkın genişlemesine müsaade ettikçe yani espri sahasındaki tolerans’ı genişlettikçe medeniyet gradosu yükselir.

 Derhal ilâve etmeliyim ki: Bu tolerans genişliği, kanunların verdiği bir vüs’at (genlik) değil, fertlerin zihniyetlerinde beliren bir genişliktir.

B. FELEK